19.02.2024
Ticarette Küresel Veri Aktarımı ve Yasal Çerçevelerin Belirlenmesi
Dünya Ekonomik Forumu ve Dünya Ticaret Örgütü’nün ortak hazırladığı ‘’ The promise of TradeTech - Policy approaches to harness trade digitalization’’ isimli yayımda; ticaretin dijitalleşmesini ve TradeTech'in geniş ölçekte kullanılmasını desteklemede ortaya konan beş yapı taşından birisi ‘’küresel veri iletimi ve yasal çerçevelerinin belirlenmesi’’ dir.
Ticaretin uçtan uca dijitalleşmesi, güvenilir, uygun fiyatlı ve hızlı bağlantılara küresel erişimin yanı sıra sınırlar arasında güvenilir bir şekilde veri aktarımına olanak tanıyan yasal bir zemin gerektirmektedir.
AI, blockchain, DLT ve IoT gibi ileri teknolojiler, sürekli bağlantının sağlanması için ICT altyapısının ve kablosuz teknolojilerin geliştirilmesini gerektirmektedir.
Dijital altyapıya erişimin yanı sıra, kişisel, hassas veya gizli olabilecek bilgilerin, bireylerin (kişisel gizlilik vb.), şirketlerin (ticari gizli bilgiler vb.) ve devlet kurumlarının (yasal yaptırım veya denetleme amaçlı veri talepleri vb.) haklarını koruyarak sınırlar arasında akması gerekmektedir.
Diğer taraftan, dijital eşitsizliğin giderilmesi, siber güvenlikle ilgili uluslararası standartların ve karşılıklı koruma sistemlerinin geliştirilmesi, yasal düzenlemelerdeki farklılıkların giderilmesi ve sorumluluk çerçevelerinin netleştirilmesi veya uyarlanması da dâhil olmak üzere, küresel bir veri aktarım ekosisteminin geliştirilmesi için birçok zorluğun üstesinden gelinmesi gerekmektedir.
Erişim, bant genişliği ve bilgi birikimi açısından dijital uçurumun kapatılması her zamankinden daha acil bir konudur. Uluslararası işbirliği aynı zamanda siber güvenlikle ilgili uluslararası standartları ve karşılıklı kabul programlarını teşvik ederek düzenleyici kurumların birbirleri ile uyumlu hale gelmesini desteklemeye devam etmelidir. Verilerin içeriğinin nasıl düzenlendiği konusunda dünya genelinde ve hatta bazen aynı bölge içinde farklı kurumlar arasında görülen mevzuat farklılıkları, ticaret amacıyla sınır ötesi karşılıklı bilgi alışverişini de kısıtlamaktadır.
Tüm bunlara ek olarak gelişmiş teknolojilerin karmaşık yapısı ve ekosistemlerinde yer alan paydaşların çokluğu göz önüne alındığında hukuki ve teknik uzmanların yardımı olmaksızın suistimallerin önüne geçmek son kullanıcı için çok zor olacaktır. TradeTech'in geniş ölçekte kullanılmaya başlanması için; sorumluluk çerçevelerinin netleştirilmesi gerekmektedir.
Ticaret anlaşmaları, 2010 yılından bu yana telekomünikasyon pazarında hem donanım hem de yazılım alanında yaşanan kapsamlı değişikliklere önemli ölçüde katkı sağlamıştır.
Tüm paydaşlar için küresel uyumu teşvik etmek üzere hükümetler tarafından çok taraflı ve bölgesel çabalar daha fazla desteklenmelidir.
Bu çabalar arasında telekomünikasyon hizmetlerinde pazara erişim taahhütleri, Dünya Ticaret Örgütü’nün Bilgi Teknolojisi Anlaşması'nın (ITA) kabul edilmesi ve ağ tarafsızlığı ilkesinin yerel telekomünikasyon düzenlemelerine entegre edilmesi yer almaktadır.
Dünya Ticaret Örgütü’nün Ticarette Teknik Engeller (TBT)Anlaşması'da; donanım, altyapı ve yazılım özellikli ve ağ bağlantılı mallara ilişkin siber güvenlik kuralları bakımından küresel yasal uyumu (uygulama öncesi aşamada uluslararası standartların paylaşılması ve tartışılması yoluyla) ve küresel yasal işbirliğini (iyi yasal uygulamalar, eşdeğerlik ve karşılıklı tanıma yoluyla) teşvik etmektedir.
Ticaret anlaşmaları, yasal uyumun ve uluslararası yasal işbirliğinin desteklenmesi ve mekanizmaların birlikte çalışabilirliğinin teşvik edilmesi için kullanılabilir ve böylece bireylerin, şirketlerin ve kamu kuruluşlarının hakları korunurken sınır ötesi bilgi alışverişine olanak sağlanabilir.