Ticaret ve İklim Değişikliği: Küresel Mücadelede Yeni Yaklaşımlar
Ticaret ve İklim Değişikliği Arasındaki Bağlantı
Küresel CO2 emisyonlarının yaklaşık dörtte biri, doğrudan veya dolaylı olarak ticarete konu olan mal ve hizmetlerin üretimi ve dağıtımıyla ilişkilidir. Bu nedenle, ticaretle ilgili tedbirler, iklim değişikliğinin azaltılması ve adaptasyonun teşvik edilmesinde önemli bir rol oynayabilir. Örneğin:
- Sera gazı emisyonlarının ücretlendirilmesi, iklim değişikliğiyle mücadelede etkili bir yöntem olarak öne çıksa da, siyasi ve pratik zorluklar nedeniyle daha yavaş ilerlemektedir.
- İçten yanmalı motor yasakları ve karbon sınır ayarlamaları (CBAM) gibi ticari tedbirler, sera gazı emisyonlarını azaltma konusunda büyük bir potansiyele sahiptir.
Bu tür tedbirlerin uluslararası hukukla uyumlu hale getirilmesi ve gelişmekte olan ülkelerin adil pazar erişimini sağlaması, giderek daha önemli bir konu haline gelmektedir.
Uluslararası İklim Değişikliği Çerçevesi ve Ticari Tedbirler
UNFCCC ve Kyoto Protokolü
UNFCCC, ülkelerin emisyon azaltma hedeflerine ulaşmak için hangi özel tedbir ve politikaları benimseyecekleri konusunda serbestlik tanır. Bu çerçevede:
- Kyoto Protokolü (1997), ülkeleri Annex I (gelişmiş ülkeler) ve Annex I Dışı (gelişmekte olan ülkeler) olarak sınıflandırmış ve yalnızca Annex I ülkelerinin emisyon azaltımını zorunlu kılmıştır.
- Kyoto Protokolü, "ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluk" ilkesine dayanarak, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında yükümlülüklerin paylaşılmasını sağlamıştır.
Paris Anlaşması
Paris Anlaşması (2015), Kyoto Protokolü'nden farklı olarak, ülkeler arasındaki ayrımı ortadan kaldırmış ve her bir taraf devletin kendi emisyon azaltım hedeflerini belirlemesine olanak tanımıştır. Bu anlaşma, aşağıdan yukarıya bir yaklaşım benimseyerek ülkelerin:
- Hedeflerini belirlemesi ve bildirmesi,
- Hedeflerini her beş yılda bir gözden geçirmesi,
- Hedeflerini düşürmekten kaçınması
gibi yükümlülükler üstlenmesini sağlamıştır.
Paris Anlaşması, ticaretle ilgili tedbirlerin, temiz enerji ve iklim dostu teknolojilere yönelik eylem planlarının bir parçası olarak benimsenmesini teşvik etmiştir. Bu durum, iklim değişikliğiyle mücadelede ticaret politikalarının önemini artırmıştır.
Ticaret ve Sürdürülebilir Kalkınma
Birleşmiş Milletler 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi, ticaret tedbirlerini, 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi (SKH)'nin birçoğuna ulaşılmasını desteklemek için önemli bir araç olarak tanımlamaktadır. Ticaretle ilgili tedbirler, daha yeşil ve dirençli bir ekonomiye geçişi teşvik edebilir. Örneğin:
2021 Glasgow İklim Paktı, temiz enerji üretimi ve enerji verimliliği tedbirlerinin hızla yaygınlaştırılmasını vurgulamış ve düşük emisyonlu enerji sistemlerine geçiş için teknolojilerin geliştirilmesi ve uygulanmasını teşvik etmiştir.
Dünya Ticaret Örgütü ve İklim Değişikliği
Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), sürdürülebilir kalkınmayı ve çevrenin korunmasını kapsayıcı bir hedef olarak kabul etmektedir. Bu sayede, iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik DTÖ uyumlu ticari tedbirlerin benimsenmesi mümkün hale gelmiştir.
Marakeş Anlaşması'nın Önsözü, ticaretin sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyumlu bir şekilde yürütülmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Bu çerçevede, ticaretle ilgili önlemler iki ana kategoriye ayrılabilir:
- Tarifeler
- Tarife Dışı Tedbirler (NTM - Non-Tariff Measures)
Tarife Dışı Tedbirler (NTM) ve İklim Değişikliği
Tarife Dışı Tedbirler (NTM), ticaret kontrol araçları olarak lisanslar, kotalar, fiyat kontrol önlemleri, finansman önlemleri ve teknik düzenlemeleri içerir. Bu tedbirler, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynayabilir. Örneğin:
- Karbon Sınır Ayarlama Mekanizmaları (CBAM), ticaret ortaklarını yerel iklim değişikliği azaltma tedbirlerini benimsemeye teşvik edebilir.
- Enerji verimliliği düzenlemeleri, üreticilerin daha sıkı iklim yasalarına uyum sağlamasını kolaylaştırabilir.
Tarife Dışı Tedbirlerin Zorlukları
Tarife Dışı Tedbirlerin karmaşıklığı ve çeşitliliği, kapsamlı ve karşılaştırılabilir verilerin elde edilmesini zorlaştırmaktadır. Ancak, UNCTAD tarafından geliştirilen TRAINS veritabanı, 100'den fazla ülke için NTM verilerinin toplanmasını sağlamış ve küresel mal ticaretinin %90'ından fazlasını kapsayan bir girişim oluşturmuştur.
Ticaretle ilgili tedbirler, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir araçtır. Karbon Sınır Ayarlama Mekanizmaları (CBAM), enerji verimliliği düzenlemeleri ve temiz enerji teknolojilerinin yaygınlaştırılması, hem emisyon azaltımını teşvik etmekte hem de sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılmasına katkıda bulunmaktadır. Ancak, bu tedbirlerin uluslararası ticaret hukuku ile uyumlu hale getirilmesi ve gelişmekte olan ülkelerin adil pazar erişiminin sağlanması, küresel iş birliği açısından kritik bir öneme sahiptir.