11.02.2024
2030 Hedefleri ve Ticaretin Sürdürülebilir Kalkınmaya Katkısı
Birleşmiş Milletler üyeleri, 17 adet Sürdürülebilir Kalkınma Hedefini içeren 2030 yılı Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını 2016 yılında kabul etti.
2030 yılına kadar ulaşılması amaçlanan hedefler aşağıdaki şekildedir:
- Yoksullluğa Son
- Açlığa Son
- Sağlık ve Kaliteli Yaşam
- Nitelikli Eğitim
- Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
- Temiz Su ve Sanitasyon
- Erişilebilir ve Temiz Enerji
- İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme
- Eşitsizliklerin Azaltılması
- Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar
- Sorumlu Üretim ve Tüketim
- İklim Eylemi
- Sudaki Yaşam
- Karasal Yaşam
- Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar
- Amaçlar İçin Ortaklıklar
Birleşmi Milletler, ticareti; sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunan kapsayıcı ekonomik büyüme ve yoksulluğun azaltılması için itici bir güç olarak görüyor.
Ticaret ülkelerin gelir yaratma kapasitesini artırıyor ve bu da sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için temel bir ön koşul.
Ticaret, düşük gelirli ülkelerin GSYİH’sının %50’sinden fazlasını oluşturuyor ve gelişmekte olan ülkelerde hem özel hem kamu sektörü için önemli bir gelir kaynağı.
Dünya Ticaret Örgütü, büyüme ve kalkınmaya katkıda bulunan ticaret reformlarını hayata geçirerek ve dünya çapında istikrarlı, öngörülebilir ve adil ticaret ilişkilerini geliştirmeye devam ederek, hedeflerin gerçekleştirilmesinde önemli bir rol oynamaktadır.
Tarım piyasalarında bozulmalara neden olan sübvansiyonların ortadan kaldırılması, gıda güvenliğine katkıda bulunurken hem çiftçilere hem de tüketicilere yardımcı olan daha adil ve daha rekabetçi piyasalara yol açacaktır. Dünya Ticaret Örgütü’nün ihracat rekabeti konusundaki 2015 kararı, tarımda ihracat sübvansiyonlarını ortadan kaldırmıştır.
Ana hedeflerden biri, herkes için uygun fiyatlı ilaçlara erişim sağlamaktır. Dünya Ticaret Örgütü’nün TRIPS Anlaşmasında yapılan önemli bir değişiklik kısa süre önce yürürlüğe girdi. Uygulama, gelişmekte olan ülkelerin güvenli ve yasal yollarla uygun fiyatlı ilaçlara erişmesini hedefliyor.
Ticaret yoluyla, kadınlar için iş olanakları önemli ölçüde artmıştır. İhracat sektörleri, gelişmekte olan ülkelerde kadınlar için önemli bir iş sağlayıcıdır.
Küresel düzeyde, kalkınma modellerindeki değişiklikler, dünyanın en yoksul insanlarının beklentilerini değiştirerek ülkeler arasındaki eşitsizliği azaltıyor. Dünya Ticaret Örgütü’nün, Gelişmekte Olan Ülkeler için Özel ve Farklı Muamele ilkesi aracılığıyla mevcut eşitsizliklerin etkisini azaltmayı hedefliyor.
Birleşmiş Milletler'in 17 amacının gerçekleştirilmesi için ülkeler evrensel kurallara dayalı, açık, ayrımcı olmayan, adil ve çok taraflı bir ticaret sistemini teşvik etmeye çağrılıyor.
Bunun yanı sıra; gelişmekte olan ülkelerin ihracatının artması, en az gelişmiş ülkelerin ihracat payının iki katına çıkarılması, ihraç edilen mallar için şeffaf ve basit menşe kuralları ve en az gelişmiş ülkeler için gümrüksüz ve kotasız pazar erişiminin uygulanması gerektiği vurgulanıyor.