Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması
Mekanizmanın Temel Özellikleri
10 Mart 2021’de Avrupa Parlamentosu, “Dünya Ticaret Örgütü ile uyumlu bir Avrupa Birliği Karbon Sınır Ayarlama Mekanizması” başlıklı bir karar aldı. Bu karar, mekanizmanın ayrımcı olmayan ve uluslararası ticareti kısıtlamayan bir düzenleme olarak tasarlanmasını hedeflemektedir. Ayrıca, Dünya Ticaret Örgütü kuralları ve AB’nin serbest ticaret anlaşmaları ile uyumlu olması gerektiği belirtilmiştir.
Fosil yakıtlardan kaynaklanan bölgesel CO₂ emisyonları dikkate alındığında, AB üye ülkeleri, Çin ve ABD’den sonra dünyanın en büyük üçüncü karbon yayıcısı konumundadır. Bu nedenle, AB’deki üretimin daha düşük çevresel standartlara sahip ülkelere kaydırılmasının küresel ölçekte bir fayda sağlamayacağı vurgulanmaktadır. Bu bağlamda, CBAM’ın AB Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) ile entegre bir şekilde uygulanması ve ETS kapsamındaki tüm ürünlerin bu sürece dahil edilmesi gerektiği ifade edilmektedir.
2023 yılına kadar uygulamaya geçmesi planlanan sektörler arasında enerji, çimento, çelik, alüminyum, petrol rafinerisi, kâğıt, cam, kimya ve gübre gibi enerji yoğun sanayi sektörleri yer almaktadır. Bu sektörler, AB’nin endüstriyel CO₂ emisyonlarının %94’ünü oluşturmaktadır ve ETS kapsamında önemli miktarda ödenek almaya devam etmektedir.
ETS’ye katılan İzlanda, Lihtenştayn ve Norveç gibi ülkeler ile ETS’ye bağlı benzer ticaret sistemlerine sahip İsviçre’nin mekanizmadan muaf tutulması beklenmektedir. Ayrıca, karbon emisyonlarına düşük etkileri ve gelişim süreçlerine olumsuz etkiler yaratmaması amacıyla en az gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan küçük ada ülkelerinin de mekanizma dışında bırakılması düşünülmektedir. Öte yandan, Çin, Brezilya, Hindistan ve Güney Afrika gibi ülkeler, emisyon azaltma sorumluluğunun öncelikli olarak gelişmiş ülkelere ait olduğunu savunmaktadır.
Uluslararası Ticarete Etkileri
CBAM, karbon kaçağı riski taşıyan sektörlerde, düşük çevresel standartlara sahip ülkelerden yapılan ithalata karbon ücreti uygulamayı hedeflemektedir. Bu mekanizma, AB’nin kendi Emisyon Ticaret Sistemi kapsamında yerli üreticilere uyguladığı maliyetleri ithal ürünlere de yansıtarak adil bir rekabet ortamı yaratmayı amaçlamaktadır. Bununla birlikte, uygulamanın ülkeler üzerindeki etkilerini değerlendirmek için çeşitli araştırmalar yapılmaktadır.
Tahminlere göre, mekanizma ETS kapsamındaki tüm mallara uygulanırsa, gelişmekte olan ülkelerin AB’ye gerçekleştirdiği yaklaşık 16 milyar dolarlık ihracat ek maliyetle karşı karşıya kalabilir. Uygulamanın etkileri, ticaret modellerine, ülkelerin üretim süreçlerindeki karbon yoğunluğuna ve AB’nin ticaret ortaklarının karbon politikalarına bağlı olarak değişiklik gösterecektir. Ancak, araştırmalar karbon tarifelerinin bazı ülkelerde olumsuz dağılım etkileri yaratabileceğini ve bölgesel eşitsizliği artırabileceğini göstermektedir.
Boston Consulting Group’un yaptığı bir çalışma, CBAM’ın üretim süreçlerindeki emisyon seviyelerine ve ticaret yoğunluğuna bağlı olarak ülkelerin ticari rekabet gücünü etkileyebileceğini ortaya koymaktadır. Örneğin, çelik ticaretinde üretim sürecindeki yüksek karbon yoğunluğu nedeniyle Çin ve Rusya daha fazla etkilenirken, düşük karbonlu üretim süreçleri sayesinde Türkiye ve Hindistan daha avantajlı hale gelebilir.