Ticaret ve İklim Değişikliği: Küresel Mücadelede Yeni Yaklaşımlar
Ticaret ve İklim Değişikliği Arasındaki Bağlantı
Küresel CO2 emisyonlarının yaklaşık dörtte biri, ticarete konu olan mal ve hizmetlerin üretimi ve dağıtımıyla ilişkilidir. Bu nedenle, ticaretle ilgili tedbirler, iklim değişikliğiyle mücadelede etkili bir araç olabilir. Öne çıkan bazı ticari tedbirler şunlardır:
- Karbon Fiyatlandırması ve Sınırda Karbon Düzenlemeleri (CBAM): Karbon fiyatlandırması, emisyonları azaltmak için etkili bir yöntemdir. CBAM gibi mekanizmalar, karbon yoğun ürünlerin ithalatına ek maliyetler getirerek düşük karbonlu üretim süreçlerini teşvik eder.
- İçten Yanmalı Motor Yasakları: Fosil yakıtlı araçların yasaklanması, temiz enerjiye geçişi hızlandırabilir.
- Çevre Dostu Ürünlerin Ticareti: Yenilenebilir enerji teknolojileri, biyoplastikler ve enerji verimli cihazlar gibi ürünlerin ticareti, karbon emisyonlarını azaltmada önemli bir rol oynar.
Uluslararası İklim Değişikliği Çerçevesi ve Ticaret
UNFCCC ve Kyoto Protokolü
UNFCCC, ülkelerin emisyon azaltım hedeflerine ulaşmak için serbestçe tedbirler belirlemesine olanak tanır. Kyoto Protokolü, gelişmiş ülkeler için bağlayıcı emisyon azaltım hedefleri belirlemiş ve "ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluk" ilkesine dayanarak yükümlülükleri paylaşmıştır.
Paris Anlaşması
Paris Anlaşması, Kyoto Protokolü'nden farklı olarak, tüm ülkelerin kendi emisyon azaltım hedeflerini belirlemesine olanak tanımıştır. Bu anlaşma, aşağıdan yukarıya bir yaklaşım benimseyerek ülkelerin:
- Emisyon azaltım hedeflerini belirlemesini,
- Hedeflerini her beş yılda bir gözden geçirmesini,
- Hedeflerini düşürmekten kaçınmasını sağlamıştır.
Paris Anlaşması, ticaret politikalarının temiz enerji ve iklim dostu teknolojilere yönelik eylem planlarının bir parçası olarak benimsenmesini teşvik etmiştir.
Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) ve İklim Değişikliği
DTÖ, sürdürülebilir kalkınmayı ve çevrenin korunmasını kapsayıcı bir hedef olarak kabul etmektedir. Marakeş Anlaşması, ticaretin sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyumlu bir şekilde yürütülmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Bu çerçevede, ticaretle ilgili önlemler iki ana kategoriye ayrılabilir:
- Tarifeler: Çevre dostu ürünlerin ticaretindeki tarifelerin azaltılması, bu ürünlerin yaygınlaşmasını teşvik edebilir.
- Tarife Dışı Tedbirler (NTM): Lisanslar, kotalar, teknik düzenlemeler ve karbon sınır ayarlamaları gibi tedbirler, iklim değişikliğiyle mücadelede etkili araçlardır.
Tarife Dışı Tedbirlerin Rolü
Tarife dışı tedbirler, ticaret politikalarının çevresel hedeflerle uyumlu hale getirilmesinde önemli bir rol oynar. Örneğin:
- Karbon Sınır Ayarlama Mekanizmaları (CBAM): Ticaret ortaklarını yerel iklim değişikliği tedbirlerini benimsemeye teşvik eder.
- Enerji Verimliliği Düzenlemeleri: Üreticilerin daha sıkı iklim yasalarına uyum sağlamasını kolaylaştırır.
Ticaret ve Sürdürülebilir Kalkınma
Birleşmiş Milletler’in 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi, ticaretin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılmasında önemli bir araç olduğunu vurgulamaktadır. Örneğin:
- Glasgow İklim Paktı (2021): Temiz enerji üretimi ve enerji verimliliği tedbirlerinin hızla yaygınlaştırılmasını teşvik etmiştir.
- Yeşil Ekonomiye Geçiş: Ticaret politikaları, düşük karbonlu enerji sistemlerine geçişi destekleyebilir.
Zorluklar ve Çözüm Önerileri
- Karbon Kaçağı: Karbon kaçağı, sıkı çevre düzenlemelerine sahip ülkelerdeki üretimin, daha gevşek düzenlemelere sahip ülkelere kaymasıdır. Bu sorunun önlenmesi için CBAM gibi mekanizmalar uygulanabilir.
- Gelişmekte Olan Ülkelerin Desteklenmesi: Gelişmekte olan ülkeler, düşük karbonlu teknolojilere erişim ve finansman konusunda desteklenmelidir. Bu, yeşil teknolojilerin yayılmasını hızlandırabilir ve küresel eşitsizlikleri azaltabilir.
- Uluslararası İş Birliği: İklim değişikliği küresel bir sorun olduğundan, uluslararası iş birliği ve çok taraflı ticaret sistemleri, etkili çözümler geliştirmek için kritik öneme sahiptir.
- Ticaret ve Çevre Politikalarının Uyumlaştırılması: Ticaret politikaları ile çevre politikalarının uyumlu hale getirilmesi, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılmasını kolaylaştırabilir.