Yaratıcı Ekonomiler: Küresel Kalkınmanın Yeni Dinamiği
Yaratıcı ekonomi, dünyanın en hızlı büyüyen sektörlerinden biri olarak dikkat çekiyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde ekonomik kalkınma ve çeşitlendirme için güçlü bir zemin sunuyor (UNCTAD, 2022). Kültür ve yaratıcılık, yalnızca insan varlığının ve medeniyetin temel taşları değil, aynı zamanda küresel ekonominin de vazgeçilmez unsurlarıdır.
Kültür sektörü, küresel gayri safi yurtiçi hasılaya %3,1 oranında katkı sağlarken, birçok ülkede işgücünün %2,6 ila %10,3'ünü istihdam etmektedir (UNESCO İstatistik Enstitüsü, kültürel istihdam verileri). Bu veriler, yaratıcı ekonominin hem ekonomik hem de sosyal kalkınma için ne kadar büyük bir potansiyele sahip olduğunu açıkça göstermektedir.
Yaratıcı ekonomi, potansiyel olarak ekonomik büyüme ve kalkınma sağlayabilecek nitelikteki yaratıcı unsurlara dayanan ve gelişmekte olan bir kavramdır.
- Sosyal kapsayıcılığı, kültürel çeşitliliği ve insani gelişimi teşvik ederken gelir elde edilmesini, istihdam yaratılmasını ve ihracat rakamlarını artırabilir.
- Teknoloji, fikri mülkiyet ve turizm hedefleriyle etkileşim halinde olarak ekonomik, kültürel ve sosyal unsurları kapsamaktadır.
- Kalkınma odaklı ve genel ekonomi ile makro ve mikro düzeylerde çapraz bağlantıları olan bir dizi bilgi tabanlı ekonomik faaliyettir.
Yaratıcı Endüstriler
Yaratıcı ekonominin merkezinde yaratıcı endüstriler yer almaktadır. Yaratıcı endüstriler;
- yaratıcılık ve entelektüel sermayeyi birincil girdi olarak kullanan mal ve hizmetlerin tasarımı, üretimi ve dağıtımı döngüleridir.
- sanata odaklanan ancak bununla sınırlı olmayan, ticaret ve fikri mülkiyet haklarından potansiyel olarak gelir elde eden bir dizi bilgiye dayalı faaliyetten oluşur;
- yaratıcı içeriğe, ekonomik değere ve pazar hedeflerine sahip somut ürünler ve maddi olmayan fikri veya sanatsal hizmetlerden oluşur;
- zanaatkâr, hizmet ve sanayi sektörleri arasında bir kesişme noktasında yer alır ve dünya ticaretinde yeni bir dinamik sektör oluşturmaktadır
Yaratıcı ekonomiler, ekonomik kalkınma ve çeşitlendirme için önemli fırsatlar sunmaktadır. Kültürel ve toplumsal değerler üreterek, ekonomik büyüme ve istihdam yaratma gibi temel hedefleri desteklemektedir. Bu sektör, özellikle bazı gelişmekte olan ülkeler için hayati bir öneme sahiptir. Ancak, yakın zamanda yapılan bir UNCTAD araştırması, ülkeler arasında yaratıcı ekonomilerin gelişimi ve etkisi açısından önemli farklılıklar olduğunu ortaya koymaktadır.
Dijitalleşme ve Yaratıcı Ekonominin Dönüşümü
Yaratıcı dijital içerikler, kitap, film, müzik ve video oyunları gibi geleneksel fiziksel ürünlerin yerini giderek daha fazla almaktadır. Dijitalleşme, yayın akışı hizmetleri ve dijital platformlar gibi yenilikçi iş modellerini desteklerken, aynı zamanda sektörler arası iş birliklerini teşvik etmektedir. Örneğin, video oyun şirketleri, müzisyenler, yayıncılar ve film stüdyoları arasındaki iş birlikleri bu dönüşümün önemli bir parçasıdır. Bunun yanı sıra, gelişmekte olan ekonomilerdeki demografik değişimler ve genç nesillerin dijital içerik tüketimine olan ilgisi, yaratıcı endüstrilerin büyümesini hızlandırmaktadır.
Sektördeki temel eğilimler arasında dijital platformların ve yayın hizmetlerinin yükselişi, sektörler arası iş birliklerinin güçlenmesi ve video oyunlarının farklı sektörlerde artan popülaritesi öne çıkmaktadır.
Dijitalleşme, yaratıcı ekonominin temel itici güçlerinden biri olurken, yapay zekâ da yaratıcı endüstrilerin dönüşümünde kritik bir rol oynamaktadır. Dijitalleşme ve yapay zekâ, büyüme ve verimlilik için önemli fırsatlar sunarken, aynı zamanda kalite, telif hakkı, mahremiyet ve içerik tekelleşmesi gibi konularda endişelere yol açmaktadır. Bunun yanı sıra, bazı yaratıcı endüstrilerdeki yüksek yoğunlaşma, pazarın tekelleşmesine ve adil rekabetin engellenmesine neden olmaktadır. Dijitalleşme, özellikle pazar yoğunlaşması ve rekabet zorluklarıyla ilgili yeni tartışmaları gündeme getirirken, yaratıcı ekonomi kapsayıcılık ve çevresel sürdürülebilirlik açısından da önemli fırsatlar sunmaktadır.
Yaratıcı endüstriler, küresel ve bölgesel düzeyde faaliyet alanları, değer zincirleri ve gelir modelleri açısından büyük bir çeşitlilik sergilemektedir. COVID-19 salgını nedeniyle en olumsuz etkilenen sektörler arasında yer almasına ve hızla değişen koşullara karşı savunmasız olmasına rağmen, yaratıcı endüstriler küresel ve bölgesel ekonomik büyümenin önemli itici güçlerinden biri olmaya devam etmektedir.