Küresel Ticarette 2025 Görünümü: Fırsatlar ve Zorluklar
Küresel Büyüme Tahminleri
Küresel ekonomik büyümenin 2025 yılı için %2,8, 2026 yılı için ise %2,9 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Bu oranlar, 2023 yılında kaydedilen ve 2024 yılı için tahmin edilen %2,8 büyüme oranıyla büyük ölçüde paralellik göstermektedir.
- Çin ve Amerika Birleşik Devletleri için öngörülen pozitif ancak daha yavaş büyüme oranları,
- Avrupa Birliği, Japonya ve Birleşik Krallık’ta mütevazı toparlanmalar,
- Hindistan ve Endonezya gibi büyük gelişmekte olan ekonomilerde güçlü performanslarla desteklenecektir.
Bununla birlikte, düşük gelirli ve kırılgan ülkeler için kısa vadeli görünüm daha az olumlu kalmaktadır. En Az Gelişmiş Ülkeler (LDCs) için büyümenin 2025 yılında hafif bir iyileşme göstermesi beklenmekle birlikte, bu tahmin 2024 ortasında yapılan projeksiyonlara göre aşağı yönlü revize edilmiştir.
Küresel Ekonominin Yavaş Performansı
Küresel ekonomi, büyümeye devam etmesine rağmen, 2010-2019 (pandemi öncesi) dönemindeki %3,2 ortalama büyüme oranının altında bir hızda büyüme göstermektedir. Bu düşük performans, aşağıdaki yapısal zorlukları yansıtmaktadır:
- Zayıf yatırım oranları,
- Yavaş verimlilik artışı,
- Yüksek borç seviyeleri,
- Demografik baskılar.
Birçok gelişmekte olan ülke, pandeminin ve son dönemdeki diğer şokların uzun vadeli etkileriyle mücadele etmeye devam etmektedir.
Yeşil Dönüşüm ve Teknolojik Gelişmeler
Yeşil dönüşüm ve teknolojik ilerlemeler, büyümeyi artırma potansiyeline sahip olsa da, bu faydaların büyük ölçüde gelişmiş ekonomilerde yoğunlaşması muhtemeldir. Öte yandan, birçok gelişmekte olan ülke, şu alanlarda yatırım yapmak için finansman sağlama konusunda ciddi engellerle karşı karşıyadır:
- Kritik altyapı,
- Teknoloji,
- İnsan sermayesi.
Bu ülkeler ayrıca, imalat ve hizmetler değer zincirlerinde yukarı doğru hareket etme konusunda önemli zorluklarla karşılaşmaktadır.
Kısa Vadeli Riskler ve Belirsizlikler
Kısa vadeli ekonomik görünümdeki riskler, 2023 yılına kıyasla daha az belirgin olmakla birlikte, büyük ölçüde aşağı yönlüdür. 2024 yılında bazı olumlu gelişmeler kaydedilmiştir:
- Çoğu ülkede devam eden dezenflasyon,
- Orta Doğu’daki çatışmalara rağmen petrol fiyatlarının düşüş eğiliminde olması,
- Gelişmiş ülke merkez bankalarının uzun zamandır beklenen para politikası gevşetme adımları, küresel finansal ortamı iyileştirmiştir.
Gelişmekte olan ekonomilerde net sermaye girişleri devam etmiş, bu da döviz kurlarındaki değer kaybı baskılarını hafifletmiştir. Gelişmiş ekonomilerde faiz oranlarının düşmesi, yatırımcıların daha yüksek getirili tahvillere olan iştahını artırmış ve 2021-2023 döneminde keskin bir şekilde yavaşlayan Eurobond ihraçlarının yeniden canlanması beklenmektedir. Ancak, Etiyopya, Gana ve Zambiya’daki son temerrüt olayları, yeni ihraççılar için borç sıkıntısı risklerini vurgulamaktadır.
Enflasyon ve Para Politikası
Küresel enflasyon düşüş eğiliminde olsa da, dezenflasyonun hızı yavaşlamıştır. 2024 yılında küresel manşet enflasyonun, 2023 yılına kıyasla 1,8 puan daha düşük olması beklenmektedir. Ancak bu düşüş, 2022’den 2023’e kaydedilen 2,5 puanlık düşüşten daha küçüktür ve yavaşlayan bir trende işaret etmektedir.
Enflasyonist baskıların geri dönme olasılığı göz önüne alındığında, özellikle büyük gelişmiş ekonomilerdeki merkez bankalarının faiz indirimlerini yavaşlatması muhtemeldir. Bu durum, politika faizlerinin pandemi öncesi döneme kıyasla daha yüksek seviyelerde dengelenebileceğini göstermektedir. Ayrıca, merkez bankalarının niceliksel sıkılaştırma önlemlerine devam etmesiyle uzun vadeli faiz oranlarının yükselmesi beklenmektedir. Örneğin, Avrupa Merkez Bankası’nın tahvil portföyünde 1 trilyon € azaltıma gitmesinin, uzun vadeli risksiz faiz oranlarını yaklaşık 35 baz puan artırabileceği tahmin edilmektedir.
Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SDG’ler) ve Sosyal Göstergeler
Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne (SDG) yönelik ilerleme yetersiz kalmaya devam etmektedir. Ancak, bazı göstergeler pandemi sonrası gerilemelerden toparlanma sinyalleri vermektedir:
- Küresel aşırı yoksulluk oranı, 2024 yılında pandemi öncesi seviyelere dönmüştür (Aguilar ve diğerleri, 2024).
- Gıda güvensizliği oranı, 2021’deki %29,1 seviyesinden 2023’te %28,9 seviyesine hafif bir düşüş göstermiştir. Ancak bu oran, 2019’daki %25 seviyesinin hâlâ üzerindedir.
Bununla birlikte, düşük gelirli ülkelerdeki aşırı yoksulluk oranları pandemi öncesi seviyelere henüz ulaşamamıştır. En Az Gelişmiş Ülkeler (LDCs)’de gıda güvensizliği oranı, küresel ortalamanın iki katıdır.
İklim Değişikliği ve Etkileri
2024 yılının, kaydedilen en sıcak yıl olması beklenmektedir ve bu durum, son on yılın en sıcak yıllar olarak kayıtlara geçtiği bir dönemi tamamlamaktadır (WMO, 2024). İklim değişikliğinin etkileri giderek daha yoğun hale gelmekte ve tüm bölgeleri ve kıtaları etkilemektedir.