28.07.2024
Dijital Dönüşümün Çevresel Maliyetleri
Bilinçli üretim ve tüketime odaklanan döngüsel yapılara doğru gerçekleşecek küresel bir dönüşüm, dijital ekonomiyi insanlar ve gezegen için destekleyici bir güç haline getirmek açısından hayati önem taşımaktadır.
Dijitalleşme dünya ekonomisinin büyümesine katkıda bulunurken ve gelişmekte olan ülkeler için benzersiz fırsatlar sunarken, diğer taraftan da çevre üzerindeki olumsuz yansımaları giderek daha ciddi bir hal almaktadır.
Temel sorunlar arasında dijital ve düşük karbonlu teknolojiler için kullanılan ham maddelerin tükenmekte olması, su ve enerji tüketiminin artması ve dijitalleşmeyle bağlantılı atık sorununun giderek büyümesi yer alıyor. Dijitalleşme benzeri görülmemiş bir hızda ilerlerken, çevresel sürdürülebilirlikle bağlantısını anlamak giderek daha kritik hale geliyor.
Bilgi ve iletişim teknolojisi sektörünün çevresel ayak izi, hammadde çıkarma ve işlemeden üretim, dağıtım, kullanım ve imhaya kadar dijital cihazların ve altyapının tüm yaşam döngüsünü kapsayan önemli bir büyüklüğe sahiptir. Bu süreç büyük miktarlarda geçiş mineralleri, enerji ve su tüketmekte, sera gazı emisyonlarına ve kirliliğe önemli ölçüde yol açmaktadır.
2020 yılında, ICT sektörünün CO2 eşdeğeri emisyonlarının 0,69 ila 1,6 gigaton arasında olduğu ve küresel sera gazı emisyonlarının %1,5-3,2'sini oluşturduğu tahmin edilmektedir; bu rakamın dijital ekonominin büyümesiyle birlikte artması beklenmektedir.
Yapay zeka ve kripto para madenciliğinin gelişimi özellikle endişe vericidir. Bitcoin madenciliğinin küresel enerji tüketimi 2015 ile 2023 yılları arasında yaklaşık 34 kat artarak tahmini 121 TWh'ye ulaşmıştır. 2018 ve 2022 yılları arasında 13 büyük veri merkezi operatörünün elektrik tüketiminin iki kattan fazla artması, bu teknolojilerin enerji ve su ayak izlerinin acilen ele alınması gerektiğinin altını çizmektedir.
E-ticaret, online alışveriş yapanların 2000 yılında 100 milyondan az iken 2021'de 2,3 milyara ulaşmasıyla artış göstermiştir. Bu artış, dijital bağlantılı atıkların 2010'dan 2022'ye kadar %30 artarak küresel çapta 10,5 milyon tona ulaşmasına yol açmıştır. Dijital atıkların yeterince işlenmemesi ve imha edilmemesi, gelişmekte olan ülkeleri orantısız bir şekilde etkileyerek çevresel eşitsizlikleri daha da kötüleştirmektedir.
Dijital dönüşümün çevresel etkilerini anlamak için önemli veriler
- Bilgi ve iletişim teknolojisi sektörünün 2020 yılında 69 ila 1,6 gigaton CO2 saldığı tahmin edilmektedir; bu da küresel sera gazı emisyonlarının %1,5-3,2'sini oluşturmaktadır.
- 2 kg'lık bir bilgisayar üretmek için yaklaşık 800 kg hammadde gerekmektedir.
- Grafit, lityum ve kobalt gibi kritik minerallere olan talep 2050 yılına kadar %500 oranında artabilir.
- Veri merkezleri 2022 yılında 460 TWh elektrik tüketmiştir ve bu tüketimin 2026 yılına kadar iki katına çıkması beklenmektedir.
- Digital bağlantılı atıklar 2010 ve 2022 yılları arasında %30 artarak küresel olarak 10,5 milyon tona ulaşmıştır.
- Gelişmiş ülkeler kişi başına 25 kg dijital atık üretirken, bu rakam gelişmekte olan ülkelerde 1 kg'dan az, en az gelişmiş ülkelerde ise sadece 0,21 kg'dır.
- 2022'de dijital atıkların yalnızca %24'ü dünya genelinde resmi olarak toplanırken, gelişmekte olan ülkelerde toplama oranı yalnızca %7,5'tir.
- Yarı iletken birimlerinin sayısı 2001'den 2022'ye kadar dört katına çıkmıştır. 5G kapsamının 2021'de %25'ten 2028'de %85'e çıkması beklenmektedir.
- Nesnelerin İnterneti (IoT) cihazlarının 2023'te 16 milyardan 2029'da 39 milyara çıkacağı tahmin edilmektedir.
- Ticari e-ticaret satışları 43 ülkede 2016'da 17 trilyon dolardan 2022'de 27 trilyon dolara yükseldi.
Kaynak: The Digital Economy Report 2024 - UNCTAD