Bölgesel Ticaret Anlaşmaları'nın Dijitalleşme Üzerinde Etkileri
Teknoloji ticareti her zaman teşvik etmiştir. 1700'lerde buhar makinesi ve buharlı geminin icadından 1950'lerde standart nakliye konteynerinin yaygınlaşmasına ve 1990'larda internetin hızla yaygınlaşmasına kadar, teknoloji yüzyıllar boyunca ticaret yapma şeklimizi kökten değiştirmiştir
Günümüzde ise yeni teknolojiler ve dijitalleşme; ticareti eskisinden çok daha hızlı bir şekilde değiştirerek hem fırsatlara hem de beraberinde zorluklara yol açmaktadır.
COVID-19 salgını, dijital ticaretin dünyanın dört bir yanındaki küçük ve orta ölçekli işletmelerin hayatta kalması için temel bir unsur haline geldiğini gösterirken, robotikten yapay zekaya kadar otonom teknolojilerin uygulanması, limanların ve depoların karantina sırasında minimum personel ile çalışmasını sağlamıştır.
Dünya Ekonomik Forumu iş dünyası anketine göre, küresel ticaretin daha verimli, bütünleyici ve sürdürülebilir hale gelmesini sağlayan teknolojiler bütünü olan TradeTech'in benimsenmesi, farklı sektörlerdeki tedarik zinciri darboğazlarının rahatlamasına yardımcı olmuştur.
TradeTech'in kullanımı hızla artarken ve büyük ölçüde özel sektör tarafından yönlendirilirken, ticaret politikalarının da buna ayak uydurması acil bir ihtiyaçtır.
Ticaretin başarılı olabilmesi için TradeTech'in dünya genelinde ve oyunun tüm paydaşları için en verimli ve kapsayıcı şekilde benimsenmesi gerekmektedir. TradeTech'in verimlilik ve sürdürülebilirlik konusundaki faydaları son derece ümit vericidir. Bununla birlikte, yasal düzenlemelerin dağınıklığı nedeniyle dengesiz şekilde uygulanması, eşitsiz büyüme, siber güvenliğe yönelik tehditler ve teknomilliyetçilik eğiliminin artması gibi istenmeyen sonuçlara yol açabilir.
Ticaret için teknolojiden yararlanmak, teknolojik yenilikten daha fazlasını gerektirir. Asıl zorluk aslında uluslararası politika işbirliğinin ve tutarlılığın sağlanmasıdır. Küresel düzeyde benimsenme ve yaygınlaşması için doğru ekosistemin mevcut olması gerekir.
Ticaret anlaşmaları bu konuda kilit bir rol oynayabilir:
Son zamanlarda yapılan ticaret anlaşmaları ve çok taraflı girişimler, teknoloji ve ticaret arasındaki etkileşimi keşfetmeye başlamıştır. Ancak elektronik transfer edilebilir kayıtlar, otomatik sözleşmeler, dijital tokenler, veri modellerinin birlikte çalışabilirliği ve tüzel ve gerçek kişiler ile fiziksel ve dijital malların dijital kimliği gibi konularda daha fazla girdi ve analize ihtiyaç vardır.
Ticaret anlaşmaları genellikle teknolojiden bağımsız olmakla birlikte mevcut birçok ticaret kuralı dijital ticaret için de geçerlidir. Yine de, dijital alanda nasıl uygulanacaklarına dair daha fazla yasal kesinlik sağlamak için açık kurallar geliştirmek gerekecektir.
Ticaret kuralları;
- Uluslararası yasal düzenlemelere ilişkin işbirliğini teşvik ederek ve yasal düzenlemelerin uyumlaştırılmasını ve tutarlılığını destekleyerek parçalanmış bir teknolojik ortamı önleyebilir.
- Hükümetlerin yerel tedarikçileri kayıran ayrımcı tedbirler veya gereksiz yere ticareti kısıtlayıcı tedbirler almasını önleyebilir
- Mevzuat gerekliliklerinin ve prosedürlerinin şeffaflığını sağlamak suretiyle pazara erişimi geliştirebilir.
TradeTech'in benimsenmesini güçlendirmek için bilgi ve iletişim teknolojisi yatırımları gibi doğrudan yabancı yatırımları kolaylaştırabilir.
2010 yılından bu yana bölgesel ticaret anlaşmaları (Regional Trade Agreement -RTA); e-ticaret ve dijital ticaret düzenlemelerini giderek daha fazla uygulamaya koymaktadır.
Amerika Birleşik Devletleri-Meksika-Kanada Anlaşması gibi son RTA'lar, e-ticaret ve dijital ticaretle ilgili bir bölüm de dahil olmak üzere daha önce olduğundan daha geniş bir yelpazede e-ticaret konularını kapsamaktadır.
Singapur-Avustralya Dijital Ekonomi Anlaşması (SADEA) ve Şili, Yeni Zelanda ve Singapur arasındaki Dijital Ekonomi Ortaklığı Anlaşması (DEPA) gibi çok çeşitli dijital ticaret konularını ele alan sadece dijital ticaret anlaşmalarını uygulamaya konmuştur.
Singapur-Avustralya Dijital Ekonomi Anlaşması (SADEA) özellikle Yapay Zeka, Veri İnovasyonu, Dijital Kimlikler, Kişisel Bilgilerin Korunması, E-faturalama, Ticaretin Kolaylaştırılması ve Tarımsal Ürünlerde E-sertifikasyon alanlarında işbirliği projelerini haritalandıran yedi Mutabakat Zaptı konularını da içermektedir.
Ayrıca 85'ten fazla Dünya Ticaret Örgütü Üyesi de E-ticaret Ortak Girişimine katılmaktadır.
Devam eden bu çabalara rağmen henüz yakalanmamış pek çok fırsat ve geliştirilmemiş politikalar bulunmaktadır.
Kamu ve özel sektör uzmanlarına göre, ticaretin dijitalleşmesini ve TradeTech'in geniş ölçekte uygulanmasının sağlanmasında beş yapı taşı kritik bir rol oynamaktadır:
- Küresel veri aktarımı ve sorumluluk çerçeveleri
- Elektronik işlemlerin ve belgelerin küresel düzeyde yasal olarak tanınması
- Kişilerin ve nesnelerin küresel dijital kimliği
- Ticaret belgeleri ve platformları için veri modellerinin küresel olarak birlikte işletilebilir olması
- Küresel ticaret kurallarına erişim ve bilişim hukuku
- Bu farklı girişimler, ticaretin dijitalleşmesini teşvik etmek için önemli kaldıraçlar olabilir.