Akreditifi İhracatçı Açısından Güvenli Kılan Unsurlar
İhracatçı ve ithalatçı açısından ele alındığında; her bir ödeme şeklinin özellikleri ve beraberinde taşıdığı riskler ve avantajlar taraflar açısından farklılık gösterir. İhracatçı açısından hiç risk taşımayan ve en ideal ödeme şekli Peşin Ödeme iken; ithalatçı açısından Peşin Ödeme en riskli ödeme şeklidir.
Mal Mukabili Ödeme şekli ithalatçı açısından bakıldığında riski en düşük ödeme şekli iken, ihracatçı açısından en riskli ödeme şeklidir. Çünkü ihracatçı firma arada herhangi bir banka garantisi olmaksızın malların yüklemesini gerçekleştirir, vesaik asıllarını ithalatçı firmaya gönderir ve anlaştıkları vadede ödemenin yapılmasını bekler.
Vesaik Mukabili Ödeme şeklinde ise riskin ağırlığı taraflara göre biraz daha dengelenir. Ancak aynı anda her iki taraf için de olası tüm riskler bütün olarak düşünüldüğünde tam olarak güvence sağlamaz. Özellikle ihracatçı açısından değerlendirildiğinde, Vesaik Mukabili Ödemede her ne kadar vesaik asılları (yani bir nevi malın mülkiyeti) ve ödeme bankalar aracılığı ile el değiştirse de vesaik asılları ithalatçı tarafından ödeme yapılarak teslim alınmadığında işleme dahil olan bankaların ithalatçıya karşı herhangi bir yaptırımı, ihracatçıya karşı da herhangi bir ödeme yükümlülüğü yoktur. Yani Vesaik Mukabili Ödeme şeklinde ihracatçı firma sözleşme şartlarını tamamen yerine getirerek malları yüklediğinde, malların ithalatçı tarafından kabul edilmesi ve dolayısıyla ödemesini alması yüzde yüz garanti altında değildir.
Yukarıda çok genel özellikleriyle bahsedilen bu üç ödeme şekline alternatif diğer bir ödeme şekli ise akreditiflerdir.
Çok genel bir tanımla akreditif:
Akreditif şartlarında istenen belgelerin, akreditif şartlarına, UCP 600 kurallarına ve uluslararası bankacılık standartlarına uygun olarak Akreditif şartlarında belirlenen süreler içerisinde ihracatçı firma (lehtar) tarafından akreditifi açan bankaya (amir banka) ibrazı durumunda; akreditifi açan bankanın (amir banka) ihracatçı firmaya (lehtar) karşı geri dönülemez ve kesin ödeme taahhüdünü içeren bir anlaşmadır.
Akreditif metninin içeriğini temel olarak alıcı ve satıcı arasında anlaşmaya varılan mal alım/satım sözleşmesindeki şartlar oluşturur. Sözleşmede şarta bağlanan konular ise minimumda aşağıdaki şekildedir:
Akreditif metninin içeriğini temel olarak alıcı ve satıcı arasında anlaşmaya varılan mal alım/satım sözleşmesindeki şartlar oluşturur. Sözleşmede şarta bağlanan konular ise minimumda aşağıdaki şekildedir:
- Malın/hizmetin tanımı
- Malın/hizmetin miktarı/kalitesi
- Malın/hizmetin birim fiyatı ve toplam tutarı
- Teslim şekli
- En geç ne zamana kadara yükleme yapılabileceği
- Malın yükleneceği ve teslim edileceği yer ve taşımanın ne şekilde yapılacağı
- Hangi belgelerin hazırlanacağı
- Malın ne şekilde taşınacağı
- Ödemenin ne zaman yapılacağı
- Sözleşmenin ne zamana kadar geçerli olduğu
Akreditif ilişkisinde aşağıdaki üç unsur çok önemlidir ve akreditifi diğer ödeme şekilleri ile karşılaştırıldığında; taraflar için aynı anda daha güvenilir kılar:
- Kesin ödeme yükümlülüğü
- Ödeme yükümlülüğünün geri dönülemez olması
- Uygun ibraz
Her bir unsurun önemi ve taşıdığı anlam aşağıda özetlenmiştir.
Ödeme Yükümlülüğünün Geri Dönülemez Olması
Akreditif amir banka tarafından bir kez açıldıktan sonra:
- Amir bankanın
- Lehtarın
- Teyit bankasının (var ise)
onayı olmadan akreditif iptal edilemez veya şartları değiştirilemez.
Bunun anlamı aslında; amirin yani ithalatçı firmanın akreditifin açılışı için talimat veren taraf olmasına rağmen akreditif amir banka tarafından bir kez açıldıktan sonra
- Malları almaktan vazgeçmek
- Siparişi iptal etmek ya da
- Sipariş tutarını düşürmek
gibi bir hakka tek başına sahip olmamasıdır.
Yani ithalatçı firmanın akreditif açıldıktan sonra siparişi iptal edebilmesi, sipariş tutarını azaltması ya da siparişe konu malın cinsinde değişiklik yapabilmesi için öncelikle ihracatçı firma (lehtar) ile mutabık kalması ve bu mutabakata akreditife dahil olan amir banka ve var ise teyit bankasının da uygunluk vermesi gerekir.
Aslında bu durum yukarıdaki temel konular ile birlikte akreditif şartlarında ithalatçı tarafından akreditif açıldıktan sonra gerçekleştirilmek istenen her değişiklik için geçerlidir.
Aynı şekilde amir banka akreditifi açtıktan sonra; lehtar ve varsa teyit bankasının onayı ve rızası olmadan:
- Akreditifi iptal etmek
- Akreditif tutarını azaltmak
- Akreditif şartlarını değiştirmek
- İhracatçı tarafından ibraz edilen uygun belgeleri kabul etmemek/ ödememek
vb... haklara sahip değildir.
Amir banka ve ihracatçı arasında akreditif açıldıktan sonra kurulan ilişkinin bu özelliği, yani amir bankanın ödeme yükümlülüğünün geri dönülemez olması ihracatçıyı korur ve ihracatçının vesaik mukabili ödeme şeklinde karşı karşıya kaldığı yukarıdaki riskleri bertaraf eder.
Kesin Ödeme Yükümlülüğü
Lehtar yani ihracatçı firma tarafından uygun ibraz bir kez yapıldıktan sonra amir banka ve var ise teyit bankası için kesin ödeme yükümlülüğü doğar.
Burada en önemli nokta; ihracatçı firma yüklemeyi gerçekleştirip akreditif şartlarına uygun belgeleri amir banka ve var ise teyit bankasına ibraz ettiğinde, ithalatçı firma ödemeyi yapacak durumda olmasa, yapmak istemese ya da ödemeyi geciktirmek istese dahi, ithalatçı firmadan bağımsız olarak amir bankanın ve var ise teyit bankasının kesin bir şekilde ihracatçı firmaya ödeme yapmakla yükümlü olmasıdır.
Uygun İbraz
Amir banka ve var ise teyit bankasının ödeme yükümlülüğünün geri dönülemez olması ve kesin ödeme yükümlülüğü için ön koşul, ihracatçı tarafından uygun ibrazın yapılmasıdır.
Uygun ibraz; akreditif şartlarında ibrazı istenen belgelerin, akreditif şartlarına, UCP 600 kurallarına ve uluslararası bankacılık standartlarına uygun olarak ve akreditif şartlarında istenen süreler içerisinde amir banka veya teyit bankasına sunulmasıdır.
Burada önemli olan nokta; belgelerin eksiksiz ve istenen sayıda olması, şekil şartı bakımından belge özelinde UCP 600’de açıklanan özelliklere sahip olması ve belgelerin kendi içerisinde çelişkili olmamasıdır. Uygun ibraz ile ilgili bir diğer önemli husus ise ibrazın akreditif vadesi ve akreditifte belirtilen süreler içerisinde gerçekleştirilmesi ve yüklemenin akreditifte belirtilen en son yükleme tarihine kadar yapılmış olmasıdır.