23.01.2024
İhracatçı Açısından Akreditifte Riskler
İhracatçı açısından ödeme şekillerinin riskleri karşılaştırıldığında; Akreditif Ödeme şekli, peşin ödeme şeklinden sonra ihracatçı için en güvenli ödeme şeklidir. Ancak ihracatçıya Peşin Ödeme şeklinde olduğu şekilde yüzde yüz ödeme garantisi sağlamaz ve bir takım riskleri de barındırır.
Bu riskler aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
Akreditif Şartlarını Yerine Getirememek
Akreditif Ödeme şeklinde, ihracatçı için en önemli risklerden birisi akreditifte yer alan şartları yerine getirememek ve vesaike bu nedenle amir banka ve varsa teyit bankası tarafından rezerv konmasıdır.
Vesaikin rezervli olması durumunda amir bankanın ve varsa teyit bankasının ödeme yükümlülüğü sona erer ve taraflar ithalatçı firmanın rezervleri kabul etmesini bekler. Bu noktada ödeme şeklinin de Vesaik Mukabili Ödeme şeklinden farkı kalmaz.
Bu nedenle ihracatçı firma akreditif metnini aldıktan sonra akreditif şartlarını dikkatlice incelemeli ve hem istenen belgeler hem özel şartlar arasında yerine getiremeyeceği bir şart veya temin edemeyeceği bir belge var ise ve/veya akreditif şartlarında net, açık olmayan veya anlaşılmayan bir husus veya birbiriyle çelişen şartlar yer alıyorsa, yüklemeyi gerçekleştirmeden önce amir yani ithalatçı firma ile irtibata geçerek akreditif şartlarına değişiklik istemelidir.
Hatta akreditif henüz açılmadan önce taslak metni ithalatçı firmadan talep edilerek gerekli incelemeler ve düzeltmeler gerçekleştirilebilir. Böylece değişiklik için ödenecek banka masraflarının ve yaşanacak gecikmelerin önüne geçilmiş olur. Bu aşamada genelde ihracatçıların düştüğü yanılgı; ithalatçı firmanın e-posta ile veya telefonda rezervleri kabul edeceğini bildirmesi durumunda akreditif şartlarında değişiklik istemeye gerek duymadan yüklemeyi gerçekleştirmek ve belgeleri rezervli olarak ibraz etmektir. Ancak unutulmaması gereken husus; amir bankanın ödeme yükümlülüğünün sadece ve sadece uygun ibraz olması durumunda geçerli olmasıdır.
Eksik bir belge ve/veya istenen bir belgenin akreditif şartlarında istenen özellikleri taşımaması ve/veya UCP 600 kurallarına aykırı olması ve/veya özel bir şartın yerine getirilmemesi; uygun ibraz durumunu da doğal olarak ortadan kaldıracaktır ve yine unutulmamalıdır ki ithalatçı firma rezervleri gerçekten kabul etse bile UCP 600 kuralları çerçevesinde amir bankanın böyle bir yükümlülüğü yoktur ve belgeleri reddederek ihracatçı firmaya geri gönderebilir. Bu durum özellikle vadeli akreditiflerde ihracatçı firmaları zor durumda bırakabilecektir.
Ülke Riski
Politik riskler, ekonomik riskler ve para politikaları ülke riski içerisinde değerlendirilebilecek risk faktörleridir.
Hükûmet değişiklikleri zamanla her ülkede yaşanabilir. Hükûmet değişiklikleri ile birlikte; ticaret anlaşmaları ve siyasi sistemlerde değişikliğe gidilmesi de muhtemeldir. Taraflar böyle durumlarda halihazırda ellerinde olan sözleşmeleri iptal etmeye veya yeniden müzakere etmeye hazırlıklı olmalıdır.
Ekonomik riskler, bir ülkenin en önemli ekonomik göstergeleri olan faiz oranları, büyüme oranları ve istihdam gücü ile birlikte değerlendirilebilir. Ekonomik krizle mücadele eden bir ülkede yerleşik olan bir firma ile yapılacak ticarette ise risk yüksektir.
Diğer taraftan akreditif açıldıktan sonra; amir bankanın ülkesindeki dış ticaret rejiminde değişiklik olabilir ve konulan yeni kurallar ile tarafların kontrolü dışında, akreditifin geçerliliğini yitirme ve/veya mallar yüklenmesine rağmen ithalatçı tarafından kabul edilememe riski doğabilir. Benzer şekilde amir bankanın bulunduğu ülkede yeterli döviz rezervi olmayabilir ve/veya ülke dışına gerçekleştirilecek döviz transferlerine kısıtlama getirilebilir.
Hukuki Riskler
Amir iyi niyetli davranmayabilir ve sevk edilen mallarda hiçbir problem olmasa dahi; kendi ülkesindeki mahkemelerden tedbir kararı çıkartarak, amir bankanın ödeme yapmasını ve taahhütlerini yerine getirmesini engelleyebilir. İhracatçı haklı olsa bile; bu durumu ispat etmek için hukuki bir sürece girmesi gerektiğinden zor durumda kalabilir.
Nakliye Sırasında Mallarda Hasar Oluşması
Nakliye sırasında mallarda hasar oluşması durumunda malların sigortasını yapan sigorta şirketine başvurulması gerekecektir. Bu noktada tarafların sözleşme şartlarını oluştururken hangi tarafın sigortadan sorumlu olduğunu da netleştirmesi gerekir. Teslim şekillerinin önemi ve doğru anlaşılmış olması da bu aşamada çok önemlidir. İhracatçı teslim şekli ve sözleşme şartlarına bağlı olarak sigorta sorumluluğu kendisinde ise yükleme öncesi sigortayı mutlaka yaptırmış olmalıdır.
Sahtekârlık
İthalatçı firma sahte akreditif ile lehtarı dolandırabilir. Bu noktada ihracatçı firma akreditif kendisine bir banka tarafından resmi olarak ihbar edilmediği sürece, ithalatçıdan temin ettiği akreditif kopyasına istinaden yüklemeyi gerçekleştirmemelidir.